4/05/2010

bir maçın anatomisi: fenerbahçe - kayserispor (2-0)

Şampiyonluk yolundaki en önemli rakibi Bursaspor'un bu hafta Antalyaspor'dan 3 puan almasından sonra, kazanmaktan başka çaresi olmayan Fenerbahçe, Kayserispor'u Şükrü Saraçoğlu'nda ağırladı. Geçen haftaki Galatasaray maçına çıkan ilk 11'de sadece bir değişiklik yapan Cristoph Daum, sakatlığı geçen Emre Belözoğlu'nu Gökçek Vederson'un yerine takıma koymuştu. 



Kadıköy'de tribünleri dolduran taraftarlarının coşkulu desteğiyle birlikte maça oldukça hızlı başlayan Sarı Lacivertliler, son zamanlarda hiç oynamadığı kadar hırslı, ciddi, inançlı ve organizeydi. Manisaspor ile oynanan kupa maçı da dahil olmak üzere oynadığı son 5 maçta gol yemeyen Fenerbahçe savunması, bu maçta da gol yemeyeceğini daha ilk dakikalarda gösteriyordu. Fabio Bilica ve Diego Lugano inanılmaz ciddi ve dikkatli oynuyor, gol kralı Ariza Makukula'ya bir an bile nefes aldırmıyorlardı. Andre dos Santos, bu yazı Güney Afrika'da geçirmeye oldukça niyetlenmiş olacak ki, son maçlarda olduğu gibi çok disiplinli ve özellikle defansif anlamda çok faydalı oynuyordu. Çok iyi kademeye giriyor, çalım yemiyor, en önemlisi de artık güçlü ve kolay kolay oyundan düşmüyordu. Geçen haftaki maçın en iyisi olduğunu düşündüğüm Gökhan Gönül, bu maçta da sonsuz enerjisiyle, tüm Fenerbahçe defansı ile birlikte maçın en iyisi olarak görünüyordu. Kayserispor'da ise defansta Aydın Toscalı, tek başına mücadele ediyordu. Fenerbahçe'nin tüm ataklarında kalesini elinden geldiğince savunuyordu, hatasıza yakın bir oyun oynuyordu.

Orta sahada Emre Belözoğlu bir maçlık arada futbolu çok özlemiş anlaşılan, çok iyi oynuyordu. Hem de geçen haftanın kahramanı Selçuk Şahin orta sahada sadece idare ediyor ve takıma hiç katkı sağlamıyorken. Emre Belözoğlu hem ileride çok pres yapıyor, hem çok iyi uzun paslar atıyor, hem de orta sahada Kayserispor'a karşı tek başına direniyordu. Asli yerlerinde oynamayan devşirme sağ açık Mehmet Topuz ile devşirme sol açık Özer Hurmacı yine kendilerinden bekleneni veremiyorlardı. Sürekli ilk 11'de oynama şansı yakaladıkları ve hücum bölgesine bu kadar yakın oynadıkları halde skora bir türlü katkı yapamıyorlar. Alex de Souza yine her zamanki klasında oynuyordu. Az koşuyor, takımını çok iyi yönetiyor, çok iyi işler yapıyor. 2 asistle maça yine damgasını vuruyordu. Kayserispor orta alanında James Troisi, bireysel olarak iyi işler yapıyor ama sonuca etki edecek şekilde Ariza Makukula'yı destekleyemiyordu. Alioum Saidou ve Mohamed Shawky de çok defansta kalınca hücum anlamında hiçbir etkinlikleri olmuyordu.

İspanyol golcü Daniel Guiza çok istekli başlıyordu maça, ama fiziksel güçsüzlüğü yine iyi işler yapmasını engelliyordu. Tamam Fenerbahçe onu çalım atsın, dripling yapsın, adam eksiltsin diye transfer etmedi ama, bire birde tüm topları rakibe kaptırması, sürekli kendini yere atması iyi bir golcüye yakışmıyor. Oyunun henüz başında sakatlanınca çıkmak zorunda kalıyordu. Nöbetçi golcü son haftalardaki gibi nöbetini devralamıyor, eski Kayserispor'lu Gökhan Ünal oyuna giriyordu, girdikten 5 dakika sonra da takımını ofsayt olan bir pozisyonda öne geçiriyordu. Gol krallığında ilk sırada yer alan Zaire asıllı Portekizli golcü Ariza Makukula, daha önce Galatasaray'a, Beşiktaş'a ve Trabzonspor'a deplasmanda gol atmayı başarmıştı, ancak Kadıköy'de şansı yaver gitmiyor ve Volkan Demirel'e şut bile atamadan maçı bitiriyordu.

İkinci yarıda da oyun tamamen Fenerbahçe'nin kontrolünde geçiyor, Kayserispor uzaktan attığı bir kaç şut dışında pozisyon bulamıyordu. Tamamen iyileşmeyen Dairo Cangele'yi yedek kulübesinde oturtan Tolunay Kafkas, takımının üretkenlik sorununa çare bulamıyordu. Alex de Souza'nın en iyi becerdiği işlerden biri olan korner atışı sonucu defansta mükemmel oynayan Diego Lugano, takımını 2 farklı öne geçiriyordu. Kalan dakikalarda da, Fenerbahçe yakaladığı kontra atakları değerlendiremiyor, Kayserispor ise pozisyon dahi üretemeden soyunma odasına dönüyordu.

Kendi sahasında beklediğinden daha kolay bir galibiyet alan Fenerbahçe, önümüzdeki hafta Ankaraspor'dan oynamadan alacağı 3 puanı da hanesine yazdıracak ve soğuk nefesini Bursaspor'un ensesinde hissettirmeye son haftaya kadar devam edecek. Ligin 28. haftasını tamamlayan Fenerbahçeli futbolcularda, teknik ekipte ve taraftarlarda ilk kez şampiyonluk inancı gördüm bu hafta. Anlaşılan maça çıkarken taşıdıkları pankartta yazan "Bizler İnandık Siz de İnanın!" yazısında futbolcular gerçekten ciddiymiş.

Maçın Adamı: Diego Lugano
Not: Gökhan Gönül'ün 2 Kayserispor'lu oyuncu ceza sahasında yerdeyken topu dışarı atmaması ve oyuna devam etmesi yakışmadı!


1 yorum:

  1. şampiyonluğu kağtırmaz fener bursa'ya.. beşiktaş maçını aldık mı, tamadır bu iş..

    YanıtlaSil